التركية - الإنجليزية
تعريف dalgalanmalar في التركية الإنجليزية القاموس.
- fluctuations
- plural of fluctuation
- dalgalanma
- fluctuation
- dalgalanma
- {i} waving
- dalgalanma
- undulation
- dalgalanma
- ruffle
- dalgalanma
- surge
- dalgalanma
- billowing
- dalgalan
- fluctuate
The price of gold fluctuates daily.
-Altın fiyatı günlük olarak dalgalanır.
- dalgalan
- undulate
- dalgalan
- {f} billow
- dalgalan
- oscillate
- dalgalan
- {f} waving
- dalgalan
- {f} fluctuating
I can't keep track of the fluctuating market.
-Dalgalanan pazarı takip edemiyorum.
The consumer price index has been fluctuating wildly.
-Tüketici fiyat endeksi çılgınca dalgalanıyor.
- dalgalan
- {f} billowing
- dalgalanma
- popple
- dalgalan
- popple
- dalgalan
- undulating
- dalgalanma
- fluctuate
- dalgalanma
- surging
- dalgalanma
- ripple
- dalgalanma
- roll
- dalgalanma
- sway
- dalgalanma
- fluctuation, undulation
- mevsimlik dalgalanmalar
- (Ticaret) seasonal fluctuations
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية
تعريف dalgalanmalar في التركية التركية القاموس.
- Dalgalanma
- (Osmanlı Dönemi) İLTİVA
- Dalgalanma
- temevvüç
- Dalgalanma
- çalkantı
- dalgalanma
- Dalgalanmak işi
- dalgalanma
- Mal fiyatlarının türlü sebeplerle inişi veya çıkışı
- dalgalanma
- Bir toplumda uyumsuzluktan doğan karışıklık
- dalgalanma
- Koşu duruşunda, dizlerin hafif bükülmesinden ve kolların gevşek olarak öne yukarı doğru kaldırılmasından sonra, dizlerin gerilerek gövdenin doğrulmasıyla vücudun diz, kalça, bel, sırt, baş ve kollarda geliştirdiği bir dalga hareketi
- dalgalanma
- (Osmanlı Dönemi) temevvüc
المصطلحات ذات الصلة
dalgalanmalar
الواصلة
dal·ga·lan·ma·larResimler
السابق
المفضلات