daldırma

listen to the pronunciation of daldırma
التركية - الإنجليزية
branch used for layering
layering (of a plant)
submersion
dipping

Is there any dipping sauce for this grilled meat? - Bu ızgara et için bir daldırma sos var mı?

dipping, immersion
plunging (one thing) into (another)
immersion
dip

Is there any dipping sauce for this grilled meat? - Bu ızgara et için bir daldırma sos var mı?

Hummus is a dip or spread made from chickpeas. - Humus nohuttan yapılmış bir daldırma veya yaymadır.

offset
cutting
dal
branch

He cut some branches off the oak tree. - O, meşe ağacından bazı dallar kesti.

History is a branch of the humanities. - Tarih beşeri bilimlerin bir dalıdır.

daldırmak
submerge
daldırma denemesi
immersion test
daldırma deneyi
Preece test
daldırma fidanı
layer
daldırma refraktometre
immersion refractometer
daldırma silindiri
dipping roller, immersion roller
daldırma tamburu
dipping drum
daldırma valsi
dipping roller, immersion roller
daldırma verniği
dipping varnish
daldırma yapmak
layer
daldırma çözeltisi
dipping liquor
dal
{f} dive

I want to dive into the river. - Nehre dalmak istiyorum.

Bill dived into the river to save the drowning child. - Bill boğulan çocuğu kurtarmak için nehre daldı.

dal
offshoot
dal
twig

Tom heard a twig crack. - Tom bir dalın çatladığını duydu.

I heard a twig crack. - Bir dal çatırtısı duydum.

dal
phylum
daldırmak
{f} dunk

Tom likes to dunk his biscuit in his coffee. - Tom bisküvisini kahvesine daldırmaktan hoşlanır.

daldırmak
douse
daldırmak
{f} dip
dal
outgrowth
dal
(Bilgisayar) axis
dal
(İnşaat) dendrite
dal
department
dal
(Tıp) division
daldırmak
demerge
daldırmak
sink
daldırmak
(Gıda) insert
daldırmak
immerge
meme ucu daldırma sıvısı
(Tıp) teat dip
dal
section
dal
ramus
dal
{i} branching
dal
{f} duck

Why don't we duck back inside? - Niçin içeri dalmıyoruz?

dal
embranchment
dal
posterior
dal
{f} dived

She dived naked into the sea. - O, denize çıplak daldı.

Bill dived into the river to save the drowning child. - Bill boğulan çocuğu kurtarmak için nehre daldı.

dal
back

I fell asleep before father came back home - Babam eve dönmeden önce uykuya daldım.

Tom tried to go back to sleep. - Tom tekrar uykuya dalmaya çalıştı.

daldırmak
immerse
daldırmak
{i} dipping
dal
diving

Tom didn't have the courage to try sky diving. - Tom'un gökyüzü dalışını deneyecek cesareti yoktu.

Tom enjoys skydiving and scuba diving. - Tom gökyüzü dalışını ve aletli dalışı seviyor.

dal
sprigs
dal
branching out
(mikroskop) daldırma merceği
immersion lens
dal
subsection
dal
ramification
dal
bough

Mary bought Tom a copy of How to Win Friends and Influence People, by Dale Carnegie. - Mary Tom'a Dale Carnegie tarafından yazılmış Nasıl dost kazanılır ve insanları nasıl etkilersin'in bir kopyasını satın aldı.

It is about time we bought a new microwave oven. - Yeni bir mikro dalga fırın almamızın zamanı geldi de geçti.

dal
offset
dal
naked, bare, uncovered (used only in compounds)
dal
branch, bough, offshoot; branch, subdivision
dal
(ince) twig
dal
arm

The baby was sound asleep in her mother's arms. - Bebek annesinin kucağında uykuya dalmıştı.

dal
lap

I fell asleep with my laptop on. - Laptopum açıkken uykuya daldım.

dal
gatecrash
daldırmak
to propagate (a plant) (by putting one of its branches into the ground), layer
daldırmak
to dip, to plunge, to immerse, to submerge; (shoot) to layer
daldırmak
bury
daldırmak
layer
daldırmak
to plunge (one thing) into (another)
daldırmak
plunge
meme ucu daldırma emülsiyonu
(Tıp) teat dip emulsion
meme ucu daldırma çözeltisi
(Tıp) teat dip solution
parlak daldırma
bright dipping
الإنجليزية - الإنجليزية

تعريف daldırma في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.

dal
alternative spelling of dahl
Dal
dal
Dal
-dal
dal
Dedicated Access Line A non-switched circuit from the customer to a carrier
dal
of Cajanus Indicus
dal
Dedicated Access Line
dal
A group of persons
dal
From the," "by the "
dal
Dedicated access line An analog special-access line that runs from a caller's own equipment directly to a long distance company's switch or POP Usually provided by a local telephone company The line may go through the local telco central office, but the local telco does not switch calls on this line
dal
This is the Indian term for all varieties of dried beans, split peas, and lentils There are many different varieties of dal, all of which have a specific use in Indian cooking
dal
Split pulse, esp
dal
defended asset list; A ranked listing of facilities, forces, and national political items that require protection from attack or hostile surveillance The list is compiled from federal departments and agencies, unified and specified commands, and the armed services to ensure national security emergency preparedness functions
dal
1 Dedicated Access Line 2 See Data Access Language
dal
a metric unit of volume or capacity equal to 10 liters
dal
from dail, a field The English equivalent is 'dale'
dal
[From Hindi /dal/ ] diagonal, incline -- something arranged obliquely or slanted
dal
Dal is an Indian dish made from pulses such as chick peas or lentils. Variant of dahl. decaliter
dal
General Data Access Library
dal
(pl Dallim), "the Poor" or "the Meek", related to "'Ani" above and "Ebion" below
الإنجليزية - التركية

تعريف daldırma في الإنجليزية التركية القاموس.

DAL
(Askeri) savunulan malzeme listesi (defended asset list)
daldırma
المفضلات