dakiklik

listen to the pronunciation of dakiklik
التركية - الإنجليزية
punctuality

Punctuality is not my strength. I am always late. - Dakiklik benim gücüm değil. Ben hep geç kalırım.

I demand punctuality. - Ben dakiklik istiyorum.

promptness
rigour [Brit.]
promptitude
preciseness
rigor
niceness
precision
timeliness
seasonableness
nicety
orderliness
rigorous
precise
{i} rigour
scrupulous
dakik
punctual

She advised him to be punctual. - O ona dakik olmasını tavsiye etti.

It is important that you should be punctual. - Dakik olman gerektiği çok önemlidir.

dakik
rigorous
dakik
prompt
dakik
precise
dakik
minute

The bus will arrive at the station in fifteen minutes. - Otobüs on beş dakika içinde istasyona gelecek.

I'll be back in ten minutes. - 10 dakika içinde döneceğim.

dakik
refined
dakik
precise, exact (person, tool)
dakik
exact

Tom was exactly twelve minutes late. - Tom tam olarak on iki dakika geç kalmıştı.

You have exactly thirteen minutes to finish this. - Bunu bitirmek için tam olarak on üç dakikan var.

dakik
punctual, exact; minute, accurate, precise
dakik
1.requiring precision, delicate (piece of work)
dakik
nice
dakik
accurate
dakik
punctional
dakik
precision
dakik
scrupulous
التركية - التركية

تعريف dakiklik في التركية التركية القاموس.

DAKİK
(Osmanlı Dönemi) (Ekseri mânevi mânalar için) Pek ince. Nâzik. Ufak
dakik
Zamanı kullanmada çok dikkatli olan, her şeyi zamanında yapmaya özen gösteren
dakik
Düzenli işleyen
dakik
(Osmanlı Dönemi) ince ve derin
dakiklik
المفضلات