dahilinde

listen to the pronunciation of dahilinde
التركية - الإنجليزية
within

Tom vowed to do everything within his power to protect the local wildlife. - Tom yerel doğal yaşamı korumak için gücü dahilinde her şeyi yapmaya söz verdi.

Tom promised to do everything within his power to ensure that this kind of thing wouldn't happen again. - Tom bu tür bir şeyin tekrar olmamasını sağlamak için gücü dahilinde her şeyi yapacağını söyledi.

inclusive of
inside of
dahili
{s} internal

It is not enough to defeat our external enemies, it is also necessary to exterminate our internal enemies. - Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.

Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk. - Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.

dahili
interior
dahili
interrior
dahili
{s} indoor

My grandparents didn't have indoor plumbing. - Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.

dahili
civil
dahili
(Havacılık) built in
dahili
integral
dahili
built-in

My cell phone has a built-in digital camera. - Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.

This system has a built-in protection circuit. - Bu sistemin dahili bir koruma devresi var.

ihtimal dahilinde
conceivably
imkan dahilinde oluş
earthliness
oran dahilinde
(Ticaret) prorata
dahili
implicit
dahili
inmost
Dahîli
built-in

My laptop has a built-in card reader. - Laptopumda dahili bir kart okuyucu bulunuyor.

My cell phone has a built-in digital camera. - Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.

Dâhilî
build-in
bilgisi dahilinde
information within
dahili
built -in
bilgisi dahilinde
(Politika, Siyaset) with the implicit approval of
dahili
inner
dahili
inside

The house was cleaned inside and out. - Ev dahili ve harici temizlendi.

dahili
domestic (as opposed to foreign)
dahili
internal, interior, inner iç, içsel
dahili
inward
dahili
in
dahili
intestine
dahili
immanent
gücü dahilinde
within one's powers
hudut dahilinde
within the pale
ihtimal dahilinde
within the bounds of possibility
ihtimal dahilinde olmayış
improbability
imkan dahilinde
potentially
imkan dahilinde
within possibility
imkân dahilinde
1. possible. 2. as far as possible
mahkeme yetki alanı dahilinde olan
cognizable
olanak dahilinde
potentially
yetkisi dahilinde
within the grasp of
yetkisi dahilinde olma
(Ticaret) intra vires
التركية - التركية

تعريف dahilinde في التركية التركية القاموس.

dahili
İçle ilgili
dahili
İçle ilgili: "Darülbedayi kısmını ve bu kısmın dâhilî şekil ve manzarasını anlatmalıyım."- H. F. Ozansoy
dahili
(Osmanlı Dönemi) iç, içe âit
dahilinde
المفضلات