Tom did everything within his power to keep Mary from being elected president of the student council.
- Tom Mary'nin öğrenci konseyi başkanı seçilmesini önlemek için gücü dahilinde her şeyi yaptı.
Tom is doing everything within his power to improve the patients quality of life.
- Tom hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için gücü dahilinde her şeyi yapıyor.
Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
- Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
This is for internal use.
- Bu dahili kullanım içindir.
My grandparents didn't have indoor plumbing.
- Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
This system has a built-in protection circuit.
- Bu sistemin dahili bir koruma devresi var.
My cell phone has a built-in digital camera.
- Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.
My cell phone has a built-in digital camera.
- Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.
My laptop has a built-in card reader.
- Laptopumda dahili bir kart okuyucu bulunuyor.
The house was cleaned inside and out.
- Ev dahili ve harici temizlendi.