Tom vowed to do everything within his power to protect the local wildlife.
- Tom yerel doğal yaşamı korumak için gücü dahilinde her şeyi yapmaya söz verdi.
Tom promised to do everything within his power to ensure that this kind of thing wouldn't happen again.
- Tom bu tür bir şeyin tekrar olmamasını sağlamak için gücü dahilinde her şeyi yapacağını söyledi.
It is not enough to defeat our external enemies, it is also necessary to exterminate our internal enemies.
- Harici düşmanları yenmek yetmez, dahili düşmanları da imha etmek lazımdır.
Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
- Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
My grandparents didn't have indoor plumbing.
- Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.
My cell phone has a built-in digital camera.
- Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.
This system has a built-in protection circuit.
- Bu sistemin dahili bir koruma devresi var.
My laptop has a built-in card reader.
- Laptopumda dahili bir kart okuyucu bulunuyor.
My cell phone has a built-in digital camera.
- Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.
The house was cleaned inside and out.
- Ev dahili ve harici temizlendi.