dahilinde

listen to the pronunciation of dahilinde
التركية - الإنجليزية
within

Tom did everything within his power to keep Mary from being elected president of the student council. - Tom Mary'nin öğrenci konseyi başkanı seçilmesini önlemek için gücü dahilinde her şeyi yaptı.

Tom is doing everything within his power to improve the patients quality of life. - Tom hastaların yaşam kalitesini iyileştirmek için gücü dahilinde her şeyi yapıyor.

inclusive of
inside of
dahili
{s} internal

Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk. - Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.

This is for internal use. - Bu dahili kullanım içindir.

dahili
interior
dahili
interrior
dahili
{s} indoor

My grandparents didn't have indoor plumbing. - Büyük ebeveynlerimin dahili su tesisatı yoktu.

dahili
civil
dahili
(Havacılık) built in
dahili
integral
dahili
built-in

This system has a built-in protection circuit. - Bu sistemin dahili bir koruma devresi var.

My cell phone has a built-in digital camera. - Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.

ihtimal dahilinde
conceivably
imkan dahilinde oluş
earthliness
oran dahilinde
(Ticaret) prorata
dahili
implicit
dahili
inmost
Dahîli
built-in

My cell phone has a built-in digital camera. - Benim cep telefonum dahili bir dijital kameraya sahip.

My laptop has a built-in card reader. - Laptopumda dahili bir kart okuyucu bulunuyor.

Dâhilî
build-in
bilgisi dahilinde
information within
dahili
built -in
bilgisi dahilinde
(Politika, Siyaset) with the implicit approval of
dahili
inner
dahili
inside

The house was cleaned inside and out. - Ev dahili ve harici temizlendi.

dahili
domestic (as opposed to foreign)
dahili
internal, interior, inner iç, içsel
dahili
inward
dahili
in
dahili
intestine
dahili
immanent
gücü dahilinde
within one's powers
hudut dahilinde
within the pale
ihtimal dahilinde
within the bounds of possibility
ihtimal dahilinde olmayış
improbability
imkan dahilinde
potentially
imkan dahilinde
within possibility
imkân dahilinde
1. possible. 2. as far as possible
mahkeme yetki alanı dahilinde olan
cognizable
olanak dahilinde
potentially
yetkisi dahilinde
within the grasp of
yetkisi dahilinde olma
(Ticaret) intra vires
التركية - التركية

تعريف dahilinde في التركية التركية القاموس.

dahili
İçle ilgili
dahili
İçle ilgili: "Darülbedayi kısmını ve bu kısmın dâhilî şekil ve manzarasını anlatmalıyım."- H. F. Ozansoy
dahili
(Osmanlı Dönemi) iç, içe âit
dahilinde
المفضلات