You're worse than her.
- Sen ondan daha kötüsün.
You're worse than him.
- Sen ondan daha kötüsün.
Send for the doctor at once, or the patient will get worse.
- Derhal doktoru çağır, yoksa hasta daha kötü olacak.
Tom speaks French worse than English.
- Tom, Fransızcayı İngilizceden daha kötü konuşur.
It grew dark, and what was worse, we lost our way.
- Hava karardı, ve daha da kötüsü, yolumuzu kaybettik.
To make matters worse, it began to rain.
- Daha da kötüsü, yağmur yağmaya başladı.