This cloth is superior to that.
- Bu kumaş ona göre daha üstün.
This dictionary is superior to that one.
- Bu sözlük ondan daha üstün.
My culture is objectively superior to theirs.
- Benim kültürüm objektif olarak onlarınkinden daha üstün.
I think country life is superior to city life in some respects.
- Sanırım kırsal yaşam bazı bakımlardan şehir yaşamından daha üstündür.