dağcı

listen to the pronunciation of dağcı
التركية - الإنجليزية
mountaineer

Hardy young people like mountaineering. - Cesur genç insanlar dağcılığı seviyorlar.

The mountaineer set out for the summit. - Dağcı zirve için yola çıktı.

alpinist

She is a doctor and also an alpinist. - O bir doktor ve aynı zamanda bir dağcıdır.

mountain climber, mountaineer
cragsman
climber

Tom is not a very good climber. - Tom çok iyi bir dağcı değil.

The climbers awoke before daybreak. - Dağcılar şafaktan önce uyandı.

dağcı buz baltası
ice axe
dağcı kazması
ice pick
demir uçlu dağcı sopası
alpenstock
التركية - التركية
Dağa tırmanma sporu yapan kimse, alpinist
alpinist
الإنجليزية - التركية
(Dağcılık) Alpinist, climber, mountaineer, cragsman
dağcı
المفضلات