Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance.
- Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.
That politician is well versed in internal and external conditions.
- O politikacı iç ve dış koşullarda deneyimlidir.
Between the inner and outer planets is an asteroid belt.
- İç ve dış gezegenler arasında bir asteroit kuşağı vardır.
Is there life in outer space?
- Dış uzayda yaşam var mı?
Sami's body had no outward sign of visible trauma.
- Sami'nin cesedinde hiçbir görünür dış travma işareti yoktu.
A ghost is an outward and visible sign of an inward fear.
- Bir hayalet içe dönük bir korkunun dışa dönük ve görünür işaretidir.
He is well versed in foreign affairs.
- O dışişlerinde iyi deneyimlidir.
The government was obliged to make changes in its foreign policy.
- Hükümet, dış politikasında değişiklikler yapmak zorunda kaldı.
I can't go out because I have a lot of homework.
- Dışarıya çıkamam çünkü çok ödevim var.
Motherhood and childhood are entitled to special care and assistance. All children, whether born in or out of wedlock, shall enjoy the same social protection.
- Ana ve çocuk özel ihtimam ve yardım görmek hakkını haizdir. Bütün çocuklar, evlilik içinde veya dışında doğsunlar, aynı sosyal korunmadan faydalanırlar.
You are off the point.
- Konunun dışına çıktın.
Be sure to turn off the gas before you go out.
- Dışarı çıkmadan önce gazın kapalı olduğundan emin olun.
Tom doesn't play outdoors much.
- Tom dışarıda çok oynamaz.
Today, we have to sleep outdoors.
- Bugün, dışarıda uyumak zorundayız.
Both we and the Soviets face the common threat of nuclear destruction and there is no likelihood that either capitalism or communism will survive a nuclear war.
- Biz ve sovyetler nükleer yıkımın alışılmış tehditiyle yüz yüzeyiz ve hem kapitalizmin hem komunizmin nükleer bir savaşla mücadele etmesi olasılık dışı.
Don't be fooled by appearances.
- Dış görünüşlere aldanmayın.
She managed to keep up appearances.
- O, dışarıya belli etmedi.
Innovators think outside the box.
- Yenilikçiler televizyonun dışında düşünüyorlar.
It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.
- Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
Despite medical advances, ectopic pregnancy remains a significant cause of maternal mortality worldwide.
- Tıbbi gelişmelere karşın dış gebelik, dünya çapındaki anne ölümlerinin önemli bir nedeni olmaya devam etmektedir.
How many exoplanets have been discovered so far?
- Şimdiye kadar kaç tane dış gezegen keşfedildi?
The exosphere is the outermost layer of our atmosphere.
- Egzosfer atmosferimizin en dış tabakasıdır.
It is very cold outside. You'll catch a cold without a coat.
- Dışarıda hava çok soğuk, ceketsiz üşüteceksin.
Tom told Mary that it was too cold to go outside without a coat.
- Tom Mary'ye paltosuz dışarı gidilmeyecek kadar çok soğuk olduğunu söyledi.