When she was a student, she used to go to the disco often.
- O öğrenciyken, sık sık diskoya giderdi.
We had trouble getting into the disco.
- Diskoya girme sorunumuz vardı.
The hard disk was completely destroyed.
- Hard disk tamamen mahvoldu.
Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
- Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
My laptop doesn't have an optical disk drive.
- Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok.
Turn the disk over, after it has finished.
He still uses floppy disks from 1979.
A coin is a disk of metal.
She burned some disks yesterday to back up her computer.
Venus' disk cut off light from the Sun.
Turn the disc over, after it has finished.
Venus' disc cut off light from the Sun.
Bu bilgisayarın disket sürücüsü var.
- This computer has a floppy disk drive.
Bu tek bir diskete sığar.
- It fits on a single floppy disk.
Öğrenci olduğu zamanlar diskoya sadece bir kez gitti.
- When she was a student, she went to the disco only once.
Diskoya girme sorunumuz vardı.
- We had trouble getting into the disco.
Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok.
- My laptop doesn't have an optical disk drive.
Bu bilgisayarın disket sürücüsü var.
- This computer has a floppy disk drive.
Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok.
- My laptop doesn't have an optical disk drive.
Dizüstü bilgisayarımda optik disk sürücüsü yok.
- My laptop doesn't have an optical disk drive.
Bu diskete format atmamalısın.
- You mustn't format this floppy disk.
Bu tek bir diskete sığar.
- It fits on a single floppy disk.
Sami, Leyla'nın cesedini Leyla'nın dairesinde buldu.
- Sami discovered Layla's body in her apartment.
Sami'nin kafası kesilmiş cesedi Leyla'nın dairesinde keşfedildi.
- Sami's decapitated body was discovered inside Layla's apartment.