dış görünüş

listen to the pronunciation of dış görünüş
التركية - الإنجليزية
appearance

Don't be fooled by appearances. - Dış görünüşlere aldanmayın.

Women's faces are often more beautiful when they take their clothes off, for they then stop thinking about their external appearance. - Kadınların yüzü giysilerini çıkardıklarında çoğunlukla daha güzeldir, zira onlar o zaman dış görünüşleri hakkında düşünmekten vazgeçerler.

externals
fashion
shape
exterior, façade
superficies
semblance
varnish
the outer man
facade
disguise
rind
shell
guise
color
colour [Brit.]
get up
surface

He seems like a softy on the surface, but at the core he's got an iron will that makes him an extremely tough negotiator. - Dış görünüşte bir sümsük gibi görünüyor. Fakat özünde onu zorlu bir delege yapan sağlam bir iradesi var.

(deyim) face value
face

On the face of it, nothing could be more reasonable. - Dış görünüşe bakılırsa, hiçbir şey daha makul olamazdı.

Nothing could be more reasonable, on the face of it. - Dış görünüşe bakılırsa, hiçbir şey daha makul olamazdı.

configuration
exterior
facies
external appearance
external view
physiognomy
outer appearance
{i} cast
{i} outside
{i} colour
seeming
fasade
appearances

Don't be fooled by appearances. - Dış görünüşlere aldanmayın.

No matter how we try, it is impossible to distinguish good people from bad people by outward appearances. - Ne yaparsak yapalım, iyi insanları kötü insanlardan dış görünüşlerine bakarak ayırmak imkansızdır.

name
kalıtımla oluşan dış görünüş
phenotype
التركية - التركية
kalıp kıyafet