التركية - الإنجليزية
تعريف düzeyleri في التركية الإنجليزية القاموس.
- level of intelligence
- düzey
- level
Corporate bankruptcies continued at a high level last month.
-Şirket iflasları geçen ay yüksek bir düzeyde devam etti.
Have you checked the oil level recently?
-Son zamanlarda yağ düzeyini kontrol ettin mi?
- düzey
- table
- düzey
- (Politika, Siyaset) footing
- düzey
- absolute
- düzey
- elevation
- düzey
- (Bilgisayar) reset to
- düzey
- (Bilgisayar) matrix
- düzey
- degree
- düzey
- pitch
- düzey
- plane
- düzey
- level (of something)
- düzey
- level seviye
- düzey
- grade
- düzey
- contour line
- düzey
- surface
Cars with AWD stand out on slippery and wet surfaces.
-Dört çekerli arabalar kaygan ve ıslak düzeylerde direnebilir.
- minimum tepki düzeyleri
- (Pisikoloji, Ruhbilim) minimum response levels
المصطلحات ذات الصلة
التركية - التركية