They began with a strong attack against the enemy.
- Düşmana karşı şiddetli bir taarruza geçtiler.
Macbeth raised an army to attack his enemy.
- Macbeth, düşmanına saldırmak için bir ordu yetiştirdi.
When as brothers we unite, we’ll defeat the people’s foe.
- Kardeşler olarak biz birleştiğimizde, halkın düşmanını yeneceğiz.
We defy our foes, for our passion makes us strong!
- Hırs bizi güçlü yaptığı için biz düşmanlarımıza meydan okuruz!
I see that I am surrounded by hostile faces.
- Düşman yüzler tarafından kuşatıldığımı görüyorum.
To survive in a hostile environment, one must be able to improvize and be tenacious.
- Düşmanca bir ortamda hayatta kalmak için bir insan doğaçlama yapabilmeli ve azimli olabilmeli.
An adversary yesterday is a friend today.
- Dün bir düşman bugün bir dosttur.