He is a considerate father.
- O, düşünceli bir babadır.
Tom was so considerate.
- Tom çok düşünceliydi.
Tom had a thoughtful look on his face.
- Tom'un yüzünde düşünceli bir bakış vardı.
Oh, thanks! How thoughtful.
- Oh, teşekkürler! Ne kadar düşünceli.
Tom tried to be tactful.
- Tom düşünceli olmaya çalıştı.
Sometimes it's hard to be tactful and honest at the same time.
- Bazen aynı zamanda düşünceli ve dürüst olmak zor.
That left him pensive.
- O onu düşünceli bıraktı.
Sometimes, everyone is simple minded.
- Bazen herkes basit düşüncelidir.