تعريف dönemi في التركية الإنجليزية القاموس.
- term time
- dönem
- period
We have French in third period.
- 3. dönemde Fransızca dersimiz var.
My last period was two months ago.
- Benim son dönemim iki ay önceydi.
- dönem
- term
It is impossible for me to finish my term paper by tomorrow.
- Benim yarına kadar dönem ödevimi bitirmem imkansızdır.
Elementary school children go to school for a term of six years.
- İlkokul çocukları, altı yıllık bir dönem için okula giderler.
- dönem
- spell
The spell of drought did severe damage to the harvest.
- Kuraklık dönemi ürüne ciddi hasar verdi.
We have had a long spell of hot weather.
- Uzun bir sıcak hava dönemi geçirdik.
- iyileşme dönemi
- convalescence
- amortisman dönemi
- (Ticaret) amortisation period
- bahar dönemi
- (Eğitim) spring term
- bahar dönemi
- (Eğitim) spring semester
- buzul dönemi
- ice age
- cumhuriyet dönemi
- republic period
- devon dönemi
- (Denizbilim,Jeoloji) devonian
- dönem
- (Matematik) periot
- dönem
- stage
All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.
- Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.
- dönem
- failure recovery
- dönem
- (Askeri) age
The age of nuclear power is not yet over.
- Nükleer enerjinin dönemi henüz bitmedi.
All the world is a stage, and all the men and women merely players. They have their exits and their entrances, and one man in his time plays many parts, his acts being seven ages.
- Tüm dünya bir sahnedir, insanlar da yalnızca birer oyuncu. Sahneye girer, çıkarlar ve zamanları boyunca yedi dönemden oluşan birçok oyun sergilerler.
- dönem
- mileage
- dönem
- fit
- dönem
- {i} semester
She is working hard this semester.
- Bu dönem çok çalışıyor.
The semester exams are finally over.
- Dönem sınavları nihayet bitti.
- ergenlik dönemi
- puberty
- etkinlik dönemi
- season
- gebelik dönemi
- (Tıp) gestation period
- gebelik dönemi
- (Tıp) gestational age
- kırınım dönemi
- (Biyokimya) refractory period
- mahsup dönemi
- (Politika, Siyaset) set off period
- muhasebe dönemi
- (Ticaret) financial year
- perde dönemi
- pitch period
- perde dönemi ses
- (Bilgisayar) pitch period
- staj dönemi
- (Eğitim) internship period
- tudor dönemi
- (Tarih) tudor
- yavru dönemi
- (Ticaret) infancy
- üretim dönemi
- (Ticaret) production period
- dönem
- epoch
- dönem
- era
I'm a man born in the Showa era.
- Showa döneminde doğmuş bir adamım.
In the Cold War era, Soviet naval and air bases existed in Cuba and Vietnam.
- Soğuk Savaş döneminde Küba ve Vietnam'da Sovyet deniz ve hava deniz üsleri vardı.
- dönem
- day
- dönem
- season
It's going to cost you a lot more to stay at that hotel during high season than during low season.
- İşin yoğun olduğu dönemde o otelde kalmak sana işin düşük olduğu dönemde kalmaktan çok daha fazlaya mal olacaktır.
- dönem
- terminal
- bizans dönemi
- Byzantine period
- dönem
- run
We will become happy in the long run.
- Uzun dönemde mutlu olacağız.
- emekleme dönemi
- (Ticaret) infancy
- eğitim dönemi
- training period
- final dönemi
- final exam week
- saltanat dönemi
- reign
- viktorya dönemi
- Victorian period
- yaz dönemi
- summer term
- Aydınlanma Dönemi
- Age of Reason
- Jülyen dönemi
- Julian period
- adet dönemi
- term
- alım satım dönemi
- marketing season
- avlanma yasağı dönemi
- shutoff
- avlanma yasağı dönemi
- close time
- avlanma yasağı dönemi
- close season
- barış dönemi
- peacetime
- barış dönemi psikolojik harekat (PSYOP) programı
- (Askeri) overt peacetime psychological operations (PSYOP) program
- bağışıklık dönemi
- (Hukuk) suspension period
- besi dönemi
- (Tarım) fattening period
- bin yıllık barış ve refah dönemi
- millenarian
- bin yıllık refah dönemi
- millennium
- dalga dönemi
- wave period
- devonyen dönemi
- Devonian
- dinazorlar dönemi
- jurassic period
- dinlenme dönemi
- dormant season
- durgunluk dönemi
- (Ticaret) period of recession
- dönem
- session
- dönem
- circle
- dönem
- date
This custom dates from the Edo period.
- Bu gelenek Edo döneminden kalma.
- dönem
- term (of a legislature until the next election)
- dönem
- round (in boxing)
- dönem
- period of time, period, era
- dönem
- period, era, epoch; term, semester
- dönem
- (Hukuk) period, phase
- dönem
- school term, semester
- emekleme çağı/dönemi early stage of development
- (of something)
- gebelik dönemi
- gestation
- gel-git dönemi
- (Askeri) age of tide
- gelişme dönemi ağrıları
- growing pains
- geçiş dönemi
- transition period
- geçiş dönemi
- (Hukuk) transitional stage
- güz dönemi
- michaelmas term
- hazırlık dönemi
- (Hukuk) preparation stage
- hesap dönemi
- accounting period
- hesap dönemi
- financial year
- hokey dönemi
- (Spor) hockey season
- huzur ve mutluluk dönemi
- Golden Age
- ikinci çağın son dönemi
- cretaceous period
- işletme hesap dönemi son günü
- settlement day
- kanaat dönemi semester
- (of an academic year)
- kanaat notu dönemi semester
- (of an academic year)
- koloni dönemi
- colonial period
- kredi dönemi
- (Ticaret) credit period
- kuluçka devri/dönemi incubation period
- (for eggs or a disease caused by a pathogen)
- kuluçka dönemi
- incubation
- kızgınlık dönemi
- heat
- nisbi tepkisizlik dönemi
- (Pisikoloji, Ruhbilim) relative refractory period
- oluşma dönemi
- gestation
- paleozik devrin ilk dönemi
- Cambrian
- paskalya perhizi dönemi
- lent term
- piyasa dönemi
- (Ticaret) market term
- piyasa dönemi
- (Ticaret) market period
- planlama dönemi
- (Ticaret) planning horizon
- proje dönemi
- project period
- refah dönemi
- summer
- regl dönemi
- term
- sanatçının gençlik dönemi eserleri
- juvenilia
- sayı dönemi
- digit period
- seçim dönemi
- electoral period
- seçim dönemi the period which extends
- from one general election to the next
- suskunluk dönemi
- relaxation time
- tahsilat dönemi
- (Ticaret) collection period
- tarama dönemi
- scanning period
- tebeşir dönemi
- Cretaceous
- timur dönemi mimarisi
- timurid architecture
- tiyatro dönemi
- (Tiyatro) theatre season
- vergilendirme dönemi
- (Ticaret) period of taxation
- vergilendirme dönemi
- (Ticaret) taxation period
- viktoria dönemi
- Victorian period
- yaz dönemi
- trinity term
- yenileme dönemi
- (Bilgisayar,Teknik) regeneration period
- yılın üç aylık dönemi
- (Ticaret) qarter
- çiftleşme dönemi
- mating season
- çiftleşme dönemi
- pairing time
- çiftleşme dönemi
- pairing season
- çiftleşme dönemi davranışları
- display behavior
- çiçek açma dönemi
- florescence
- çıraklık dönemi
- novitiate
- çıraklık dönemi
- noviciate
- öğrencilik dönemi
- pupilage
- üçüncü çağın son dönemi
- Pliocene