döndürmek

listen to the pronunciation of döndürmek
التركية - الإنجليزية
turn

Turning the steering wheel makes the car turn. - Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür.

rotate
spin
reverse
wind
twirl
swing
return
Rotate , spin
swerve
veer
to turn, rotate
roll
turn round
turn over
slew round
to drive (someone) (wild, crazy)
to fail (a student) for the year
wind up
slue
veer round
(gemi) round off
(topaç vb.) whip
revolve
deflect
whirl
to send back
turn inside out
slue round
to pull (a trick)
to turn, to rotate; to wind, to spin; to reverse; to revolve; to turn into, to make, to drive; to manage, to run; to fail, to flunk; to change (the subject); to convert
wheel

Turning the steering wheel makes the car turn. - Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür.

twiddle
slew
turn aside
(Hukuk) to revolve
turnover
flip over
run
twist
swirl
defect
manage
turn on
thread
convert
flip
twine
swivel
swivel firdöndü
troll
başka tarafa döndürmek
turn away
dön
{f} turn

Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago. - Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.

I order you to turn right. - Sana sağa dönmeni emrediyorum

döndürme
{i} turning

Turning the steering wheel makes the car turn. - Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür.

hayata döndürmek
revive
dön
(Bilgisayar) transform

The caterpillar transformed into a beautiful butterfly. - Tırtıl güzel bir kelebeğe dönüştü.

In Spanish, there are many different expressions to indicate changes and transformations. - İspanyolcada, değişiklikleri ve dönüşümleri göstermek için birçok farklı ifadeler vardır.

dön
wheel

The world's first Ferris wheel was built in Chicago. It was named after its contructor, George Washington Gale Ferris, Jr. - Dünyanın ilk dönme dolabı Şikago'da yapıldı. Ona yapımcısının adı verildi, George Washington Gale Ferris, Jr.

The first Ferris wheel was built in 1893 in Chicago. - İlk dönme dolap 1893 yılında Chicago'da inşa edildi.

döndürme
veer
döndürme
(Bilgisayar) roll
döndürme
(Pisikoloji, Ruhbilim) conversion
döndürme
belt drive
döndürme
twist
döndürme
twirling
döndürme
(Bilgisayar) rotation
döndürme
(Telekom) slewing
tersine döndürmek
reverse
dön
{f} veering

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
back down

Tom can't back down now. - Tom şimdi sözünden dönemez.

Tom will never back down. - Tom asla sözünden dönmeyecek.

dön
{f} twirl
dön
veer

I saw his car veering to the right. - Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.

dön
{f} rotating

The black hole is surrounded by a rotating disk of ionized gas. - Kara delik, iyonize gazdan oluşan dönen bir diskle çevrilidir.

There is a rotating restaurant at the top of this tower. - Bu kulenin tepesinde döner restoran var.

dön
return to

In order to return to our era, what should we do? - Çağımıza geri dönmek için ne yapmalıyız?

The president was forced to return to Washington. - Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.

döndürme
circumvolution
döndürme
turn

The young sorceress was ordered to turn Tom back into a human, after the teachers learned of her prank. - Öğretmenler onun eşek şakasını öğrendikten sonra genç büyücü kadına Tom'u tekrar bir insana döndürmesi buyruldu.

Turning the steering wheel makes the car turn. - Direksiyonu döndürmek arabayı döndürür.

baş döndürmek
begins to rotate
dön
revert
muma döndürmek
(deyim) Make (someone) submissive and obedient, make (someone) putty in one´s hands
aniden yukarıya döndürmek
hoick
aniden yukarıya döndürmek
hoik
başını döndürmek
dizzy
başını döndürmek
transport
başını döndürmek
inebriate
başını döndürmek
a) (alkol) to go to sb's head, to dizzy b) to dazzle, to go to sb's head
curcunaya çevirmek/ döndürmek/vermek
to fill (a place) with a clamor of voices
dalavere çevirmek/döndürmek
to pull fast ones, be engaged in trickery, chicane
deliye döndürmek
to drive sb up the wall
dininden döndürmek
convert
dolap çevirmek/döndürmek
colloq . to do something tricky, pull a ruse
dön
sheer
dön
return

He returned home from Europe in 1941, when the war broke out. - O, 1941'de, savaş patlak verdiğinde Avrupa'dan evine döndü.

When will you return? - Ne zaman geri döneceksin?

döndürme
twisting
döndürme
rotational stretching exercises
döndürme
turning, rotating something
döndürme
spinning
döndürme
rejection; returning, sending back
döndürme
winding
döndürme
wring
eksen üzerinde döndürmek
slue round
eksen üzerinde döndürmek
slew round
eski haline döndürmek
rehabilitate
fırıl fırıl döndürmek
give smth. a whirl
fırıl fırıl döndürmek
twirl
fırıl fırıl döndürmek
swirl
fırıl fırıl döndürmek
to whirl, to spin sth round
fırıl fırıl döndürmek
whirl
fırıldak çevirmek/döndürmek
to be up to no good, pull a fast one
geri döndürmek
to turn sb/sth back
geriye doğru döndürmek
reverse
geriye döndürmek
turn about
geriye döndürmek
turn around
hayata döndürmek
revivify
hayata döndürmek
bring back to life
hayata döndürmek
quicken
hristiyanlığa döndürmek
evangelize
mil etrafında döndürmek
traverse
mil üzerinde döndürmek
swivel
muma çevirmek/döndürmek
to make (someone) submissive and obedient, make (someone) putty in one's hands
ters döndürmek
evert
uçağı yan yatırarak döndürmek
bank
yaşama döndürmek
resurrect
yaşama döndürmek
resuscitate
yaşama döndürmek
bestow hand on smb
yaşama döndürmek
restore smb. to life
çorbaya döndürmek
to make a mess of
çorbaya döndürmek/çorba etmek
to make a mess (of)
öfkeden deliye döndürmek
to send sb berserk
ırgat pazarına döndürmek
to turn (a place) upside down, make a complete mess of (a place), make a shambles of (a place)
ırgat pazarına döndürmek
to mess up
التركية - التركية
Çevirmek, ... bir duruma getirmek
Dönmesini sağlamak
Başarısız saymak
Düzene koymak, yönetmek
Dönmesini sağlamak: "Oğlu başını arkaya döndürdü."- H. R. Gürpınar. Çevirmek, ... bir duruma getirmek
(Osmanlı Dönemi) MÜNASEHA
bükmek
(Osmanlı Dönemi) TAHVİL
(Osmanlı Dönemi) CEYZ
(Osmanlı Dönemi) ASD
(Osmanlı Dönemi) TERKİS
(Osmanlı Dönemi) ZEYY
(Osmanlı Dönemi) TESAHSU'
Döndürme
irca
döndürme
Yufka ekmek ve yumurtanın yağda pişirilmesi ile yapılan yemek
döndürme
Döndürmek işi, irca, tahvil
döndürme
Döndürmek işi, irca, tahvil: "Yüzünü benden yana döndürmesini bekledim."- S. F. Abasıyanık
döndürme
Tavada pişirilen haşhaşlı pide
döndürme
Tava da pişirilen haşhaşlı pide
الإنجليزية - التركية

تعريف döndürmek في الإنجليزية التركية القاموس.

swerve aniden yana sapmak; sapmak, dönmek; saptirmak, döndürmek
(amaçtan) ani dönüş, sapma
döndürmek
المفضلات