Instead, I will turn to a discussion of the two economic variables I defined a moment ago.
- Onun yerine az önce tanımladığım iki ekonomik değişkenin tartışmasına döneceğim.
I order you to turn right.
- Sana sağa dönmeni emrediyorum
This differential equation can be easily solved by Laplace transform.
- Bu diferansiyel denklemler Laplace dönüşümüyle kolayca çözülebilir.
A steam engine is a machine by means of which heat is transformed into work.
- Bir buhar makinesi onun vasıtasıyla ısının işe dönüştürüldüğü bir makinedir.
Do you know who invented the Ferris wheel?
- Dönme dolabı kimin icat ettiğini biliyor musun?
The first Ferris wheel was built in 1893 in Chicago.
- İlk dönme dolap 1893 yılında Chicago'da inşa edildi.
I saw his car veering to the right.
- Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.
Tom will never back down.
- Tom asla sözünden dönmeyecek.
Tom can't back down now.
- Tom şimdi sözünden dönemez.
I saw his car veering to the right.
- Onun arabasının sağa doğru döndüğünü gördüm.
The black hole is surrounded by a rotating disk of ionized gas.
- Kara delik, iyonize gazdan oluşan dönen bir diskle çevrilidir.
The Earth is rotating from West to East.
- Dünya batı'dan doğuya doğru dönüyor.
The president was forced to return to Washington.
- Başkan Washington'a dönmek zorunda kaldı.
I'll return to get my handbag.
- Ben el çantamı almak için geri döneceğim.
After a long absence, he returned home.
- Uzun bir yokluktan sonra eve geri döndü.
He returned home from Europe in 1941, when the war broke out.
- O, 1941'de, savaş patlak verdiğinde Avrupa'dan evine döndü.
You should go back right now.
- Şu an geri dönmelisin.
Do you think I'm too old to go back to school?
- Benim okula geri dönmek için çok fazla yaşlı olduğumu düşünüyor musunuz?
Tom certainly wouldn't be pleased if Mary decided to go back to work.
- Mary işe geri dönmeye karar verse, Tom kesinlikle memnun olmaz.
Go back to your seat.
- Koltuğunuza geri dönün.