czas

listen to the pronunciation of czas
البولندية - التركية
vaktiniz
zamanlı
zamanlar
hisse senedi
stoğu
seferde
stok yapmak
tam vaktinde
stoklamak
vakitli
sefere
uygun zaman
şebboy
seferi
tensi
saatin
dipçik
zamanlaması
bir zaman
seferlik
zamanlama
stokk
saati
zaman harca
stok
zamanı

Açıklama için zamanım yok. - Nie mam czasu na wyjaśnienia.

vakit
zaman

Eposta yazarken çok zaman harcar mısın? - Ile czasu zajmuje ci napisanie maila?

O her zaman randevularına vaktinde gelir. - Zawsze przychodzi o czasie na spotkania.

tens
zamanda
in a time
البولندية - الإنجليزية
a length of time
timely
length of time
timing of
time taken
stock
tense
time

He kept me waiting for a long time. - Kazał na siebie czekać dłuższy czas.

I have enough time for that. - Mam na to dość czasu.

period of time
the period of time
timing
a time of