Fırında çalışan kız şirin.
- The girl who works at the bakery is pretty.
Mary bugün çok şirin görünüyor.
- Mary looks pretty today.
Birçok kızlar sevimli olduklarını düşünürler.
- Most girls think that they are pretty.
Şüphesiz sevimli, ama güzel değil.
- She is no doubt pretty, but she isn't beautiful.
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
Senden oldukça memnunum.
- I am pretty pleased with you.
Tom Fransızcayı oldukça iyi konuşabilir.
- Tom can speak French pretty well.
Tom her şeyin iyi gideceğinden oldukça emin.
- Tom is pretty sure everything will go well.
Tom'un bize inanmadığından epeyce eminim.
- I'm pretty sure Tom doesn't believe us.
Tom epeyce utangaç, değil mi?
- Tom is pretty shy, isn't he?
Park oldukça büyüktür; Çok sayıda ağaçları ve çok sayıda çiçekleri vardır.
- This park is pretty big; it has a lot of trees and many flowers.
Beşikteki bebek çok şirindir.
- The baby in the cradle is very pretty.
In the end, however, it was a very pretty shot, right across the chasm; killed first fire, and the brute fell headlong into the brook .