İnsanlar zalim hükümdara direndi.
- The people resisted their cruel ruler.
O, zalim bir kişidir.
- He is a cruel person.
İnsanlar neden böyle acımasız?
- Why are people so cruel?
Bu son derece acımasız bir savaştı.
- It was an extremely cruel war.
Neden her zaman bu kadar gaddar olmak zorundasın?
- Why do you always have to be so cruel?
Merhametsiz adalet zulümdür, adaletsiz merhamet yok olmanın anasıdır.
- Justice without mercy is cruelty; mercy without justice is the mother of dissolution.
Bu acımasız kaderin güzel bir örneği.
- It's a perfect example of cruel fate.
Onun o kadar acımasız bir şey yapma yeteneğine sahip olduğunu hiç düşünmemiştim.
- I never thought he was capable of doing something so cruel.
Neden dünya bana karşı çok acımasız?
- Why is the world so cruel to me?
Neden her zaman bu kadar gaddar olmak zorundasın?
- Why do you always have to be so cruel?
Tom'a yaptığın korkunçtu.
- What you did to Tom was cruel.
Bir çocuğa çok zalimce davranmak utanç verici.
- It's shameful to treat a child so cruelly.
Zalimce davranılan hayvanları görmek istemiyorum.
- I don't like to see animals cruelly treated.
Baba evlatlık oğluna acımasızca davrandı.
- The dad treated his adoptive son cruelly.
Hapishanede pedofillere acımasızca davranılır.
- Pedophiles are cruelly treated in prison.
The supervisor was very cruel to Josh, as he would always give Josh the hardest, most degrading work he could find.