Bir hapishanede asla bulunmadım.
- I have never been inside a jail.
Tom'un babası hapishanededir.
- Tom's father is in jail.
Sami ilçe cezaevinde Leyla'yı ziyaret etti.
- Sami visited Layla at the county jail.
Tom Mary'nin sonuna kadar hapiste kalmamasını umuyor.
- Tom hopes Mary doesn't end up in jail.
Amerika'da hapishanede mahkumlar için ayrılan yer mahkumlara yeterli değildir.Bu yüzden hapishaneler çok kalabalıktır.
- In the U.S., there are more prisoners than there is jail space for them. So the prisons are overcrowded.
If Vick gets 18 months in the crowbar hotel, as speculated, that essentially means two seasons away from the NFL.