cross, obstinate, stubborn, petulent

listen to the pronunciation of cross, obstinate, stubborn, petulent
الإنجليزية - التركية

تعريف cross, obstinate, stubborn, petulent في الإنجليزية التركية القاموس.

perverse
makus
perverse
sapkın
perverse
kötü huylu
perverse
ters

Ben, şu anda ters bir şey düşündüğüne dair bahse girerim. - I just bet you were thinking something perverse just now.

perverse
huysuz
perverse
{s} bozuk
perverse
{s} aksi

O kadar aksi huylu olma! - Don't be so perverse!

perverse
kotü huylu
perverse
{s} sapık

Bahse girerim ki sen sapıkça bir şey düşünüyordun. - I just bet you were thinking something perverse just now.

Leyla, Sami'nin her sapık hevesinin kurbanıydı. - Layla was victim to Sami's every perverse whim.

perverse
ahlâksızca
perverse
{s} inatçı
perverse
ahlâksızlık
perverse
yoldan çıkma
perverse
perversitysapıklık
الإنجليزية - الإنجليزية
{a} perverse