Evli bir yazarın bekar kalma önerisinin güvenilirlik eksikliği kitabın zayıf noktasıdır.
- The lack of credibility of a married writer’s recommendation to remain unmarried is the weak point of the book.
Tom'un güvenilirlik sorunları var.
- Tom has credibility problems.
Evli bir yazar bekar kalmayı tavsiye ettiği zaman kitabın zayıf noktası güvenirlikten yoksun olmasıdır.
- The book's weak-point is that it lacks credibility when a married writer recommends remaining unmarried.
İnandırıcı olmak istiyorsan insanlara sadece inandıkları şeyleri söyle.
- If you want to be credible, tell people only what they believe.
Tom güvenilir bir tanıktı.
- Tom was a credible witness.
Tom'un hikayesi kulağa inanılır gibi geliyordu.
- Tom's story sounded credible.
Tom inanılır, fakat Mary değil.
- Tom is credible, but Mary isn't.
The primary measure of credibility is whether the testimony is probable or improbable when judged by common experience.
After weeks of blowing smoke, her credibility with me was next to nil.
... All of this is undermining the credibility ...
... give more credibility to that. ...