coz

listen to the pronunciation of coz
الإنجليزية - التركية
(Kısaltma) kuzen
because
dolayı

O, kötü bir ruh hali içerisinde olması dolayısıyla seninle konuşmayı reddedebilir. - She may well refuse to speak to you because she's in a very bad mood.

Hastalıktan dolayı partiye gidemedim. - I could not go to the party because of illness.

because
çünkü

Okula gidiyoruz çünkü öğrenmek istiyoruz. - We go to school because we want to learn.

Çünkü biz sizi seviyoruz, daha iyi bir kullanıcı deneyimi getirmek için Tatoeba'yı güncelleştiriyoruz. Gördünüz mü? Biz sizi seviyoruz ha? - Because we love you, we are updating Tatoeba to bring you a better user experience. See? We love you huh?

because
-dığı için
because
conj. çünkü
because
(bağlaç) çünkü, yüzünden, dolayı, diği için
because
bağ. -diği için, nedeniyle; çünkü
because
diği için
because
yüzünden

Yağmur yüzünden gelemedim. - I couldn't come because of the rain.

Öğrenciler televizyon ve çizgi roman yüzünden, çok kitap okumazlar. - Students don't read many books because of TV and comics.

because
-den dolayı
because
-diği için
because
(Havacılık) den dolayı
because
dığı için
because
because of dolayı
الإنجليزية - الإنجليزية
because
cousin
because (cousin)
{i} (Informal) son or daughter of one's aunt or uncle
A contraction of cousin
'coz
Alternative form of 'cause
coz

    التركية النطق

    käz

    النطق

    /ˈkäz/ /ˈkɑːz/

    علم أصول الكلمات

    [ 'k&z ] (noun.) 1559. by shortening and alteration.
المفضلات