Beypiliç'in tavuk etini seviyorum.
- I like Beypilic chicken.
Biz, öğleyin pizza ve tavuk yedik.
- We've eaten pizza and chicken at noon.
Akşam yemeği için piliç var mı?
- Is there chicken for dinner?
Bir hindi, bir piliçten biraz daha büyüktür.
- A turkey is a little bigger than a chicken.
Köpek ne kadar küçük ve korkaksa, o kadar kızgın havlar.
- The smaller and cowardly the dog, the angrier it barks.
Bu korkakçaydı, üzgünüm.
- It was cowardly, and I'm sorry.
Bu korkakçaydı, üzgünüm.
- It was cowardly, and I'm sorry.
Tom utangaç ve cesaretsizdir.
- Tom is shy and cowardly.
chicken out olarak sözlükte yer alıyor.
Sen böyle bir korkaksın.
- You're such a chicken.
Tom bir ekstra-baharat kovası, kızarmış piliç ve bir konteyner lahana salatası ısmarladı.
- Tom bought a bucket of extra-spicy fried chicken and a container of coleslaw.
Tom, kızarmış tavuk seviyor.
- Tom loves fried chicken.
How chickenshit of that girl to just stand there and do nothing.
I love to follow them, but not so cowardly, as my life remaine thereby in subjection.