Kızın altın saçı var.
- The girl has golden hair.
Saç tıraşı olmanın zamanı çoktan geldi.
- It's high time you had a haircut.
Hayalet görünce öyle korktum ki tüylerim diken diken oldu.
- When I saw the ghost, I was so frightened that my hair stood on end.
Onun tüylü bir göğsü var.
- He has a hairy chest.
Çorbamda bir kıl var.
- There's a hair in my soup.
Tom'un kıllı kolları yok.
- Tom doesn't have hairy arms.