Sizin fikriniz bizim politikamıza ters düşüyor.
- Your idea runs counter to our policy.
Tom tezgaha gitti ve her ikimiz için bir içki aldı.
- Tom went to the counter and bought us both a drink.
Anahtarların tezgahın üzerinde.
- Your keys are on the counter.
Tokyo borsasında, aşağı yukarı 450 şirketin hisse senetleri sayaç üzerinde işlem gördü.
- In the Tokyo stock market, stocks of about 450 companies are traded over the counter.
Faturamı ödeyeceğim gişe nerede?
- Where is the counter to pay my bill?
Gişeden tüm para çalındı.
- All money from the counter was stolen.
O, onların teklifine şaşırtıcı bir öneri ile karşılık verdi.
- He countered their proposal with a surprising suggestion.
O, onların teklifine şaşırtıcı bir öneri ile karşılık verdi.
- He countered their proposal with a surprising suggestion.
Onlar karşı teklifi kabul etmediler.
- They didn't accept the counterproposal.
Aşırılığa karşı çıkmak için ithaf edilmiş gün için slogan kahverengi yerine gök kuşağı renkleri idi.
- The slogan for the day dedicated to counter extremism was, rainbow colours instead of brown.
Tokmağı saat yönünün tersine çevirin.
- Turn the knob counterclockwise.
Sizin fikriniz bizim politikamıza ters düşüyor.
- Your idea runs counter to our policy.
Tokmağı saat yönünün tersine çevirin.
- Turn the knob counterclockwise.
Japon Hava Yolları kontuarı nerede?
- Where is the Japan Airlines counter?
United Airlines için kontuar nerede?
- Where's the counter for the United Airlines?
Tom mutfak bankosuna oturdu ve ton balıklı bir sandviç yedi.
- Tom sat down at the counter and ate a tuna fish sandwich.
We believe that his proposal is counter to our well-established policy.
His carrying a knife was counter to my plan.
Always know a counter to any hold you try against your opponent.
Running counter to all the rules of virtue. -Locks.
He put his money on the counter, and the shopkeeper put it in the till.
He's only 16 months, but is already a good counter - he can count to 100.
Seymour, sitting in an old corduroy armchair across the room, a cigarette going, wearing a blue shirt, gray slacks, moccasins with the counters broken down, a shaving cut on the side of his face .