Select Keyboard: Türkçe ▾ X
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|---|
| ||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||||
الإنجليزية - التركية
تعريف couldn't care less: see care more or less: see more في الإنجليزية التركية القاموس.
- less
- daha az
Sandığımdan daha az zaman var.
-There is less time than I thought.
İnsanlar yaşlanırken, beyin hücreleri daha az verimli olur.
-As people get older, their brain cells become less efficient.
- less
- {i} eksik miktar
- less
- {e} çıkarılmak üzere
- less
- conj. daha az
- less
- {i} daha az şey
Onun daha az şeyi kabulleneceğinden emin değildim.
-I wasn't sure that he would settle for anything less.
Şimdi hakkında endişelenecek daha az şeyimiz var.
-Now we have one less thing to worry about.
- less
- {s} eksik
- less
- az
- less
- daha az sayıda
- less
- (Kanun) özürlü
- less
- {e} eksi
- less
- {i} daha küçük şey
- less
- adl.daha az şey/kimse
- less
- daha az miktar
- less
- daha az bir
Tom beş dakikadan daha az bir sürede üç elma yedi.
-Tom ate the three apples in less than five minutes.
Tom yirmi dakikadan daha az bir sürede oraya varmayı başardı.
-Tom was able to get there in less than twenty minutes.
- less
- edat eksi
- less
- (Askeri) THAN-CARLOAD LOT: PARÇA NAKLİYAT PARTİSİ; PERAKENDE NAKLİYAT PARTİSİ
- less
- bir derece aşağı
- less
- sonek
- less
- aşağı bir derecede
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف couldn't care less: see care more or less: see more في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- less
couldn't care less: see care more or less: see more
الواصلة
could·n't care less: see care more or less: see moreالنطق
Resimler
المفضلات