Masraf binlerce doları bulacak.
- The cost will run into thousands of dollars.
O bir masraflı hataydı.
- It was a costly mistake.
İçeri girmenin ücreti ne kadar?
- How much does it cost to get in?
Uçak bileti ücretinin tutarı tren bileti ücretinden daha yüksek.
- The cost of the air fare is higher than of the rail fare.
Ben, ne pahasına olursa olsun ona yardım etmeliyim.
- I must help her at any cost.
O, ne pahasına olursa olsun işi bitirmeye kararlıydı.
- He was determined to finish the work at any cost.
Zarar bize çok paraya mal olacak.
- The damage will cost us a lot of money.
Bu siyah pantolonların ve bu kırmızı gömleklerin fiyatı ne kadar?
- How much do these black pants and red shirts cost?
Fiyatlar maliyetlere ve talebe bağlıdır.
- Prices depend on the costs and the demand.
Ders kitaplarım çok paraya mal olmaktadır.
- My textbooks cost a lot.
O kitap 3.000 yene mal olmaktadır.
- That book costs 3,000 yen.
Bu elmas servet tutar.
- This diamond costs a fortune.
Bir bira ne kadar tutar?
- How much does a beer cost?
Bir gömlek yapmak kaça mal olur?
- How much does it cost to make a T-shirt?
Köprü yapmak, maliyetin dışında, uzun sürecektir.
- Apart from the cost, it will take long to build the bridge.
On kağıt tabağın maliyeti bir dolar eder.
- Ten paper plates cost one dollar.
''Kostüm sever misin?'' ''Kostümden nefret ederim!''
- Do you like costumes? I hate costumes!
Maliyeti ne kadar olursa olsun, milyoner sanat eserini alma konusunda ısrar etti.
- The millionaire insisted on acquiring the masterpiece no matter how much it cost.
Kaçınılabilir maliyetleri kısmak istiyorum.
- I want to cut down any avoidable costs.
İyi sözler çok değerlidir , ama neredeyse hiçbir maliyeti yoktur.
- Good words are worth a lot, but cost almost nothing.
Fiyatını düşünmeyin. Değerini düşünün.
- Don’t think of cost. Think of value.
Onu tamir etmek yaklaşık 2,000 yene mal olacaktır.
- It'll cost about 2,000 yen to fix it.
Yeni bir ev inşa etmek bana çok paraya mal oldu.
- It cost me a lot of money to build a new house.