Eski el yazmaları elle kopyalanmıştır.
- Ancient manuscripts were copied by hand.
Bütün bu cümle Wikipedia'dan kopyalandı.
- This whole sentence has been copied from Wikipedia.
Bu dosya tamamen kopyalandı.
- The document was copied exactly.
Tom bilgisayarda bulunan dahili hard diskteki tüm dosyaları harici bir hard diske kopyaladı.
- Tom copied all the files on his internal hard disk to an external hard disk.
Bütün bu cümle Wikipedia'dan kopyalandı.
- This whole sentence has been copied from Wikipedia.
İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
- People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.
Orijinal ve kopya kolayca ayırt edilirler.
- The original and the copy are easily distinguished.
Uzun bir bekleyişten sonra, ona kimlik olarak onun doğum belgesinin onaylı bir nüshasını alması gerektiği söyleniyor.
- After a long wait in line, she was told she should get a certified copy of her birth certificate as identification.
Cevaplarımı kopyalamayın.
- Don't copy my answers.
Çalışmamı kopyalamana izin vermem doğru olmazdı.
- It wouldn't be right that I'd let you copy my work.
Kopya çekmektense başarısız olmayı tercih ederim.
- I would rather fail than copy.
Lütfen bu raporu kopyalar mısınız?
- Could you please copy this report?
İnsanlar kendilerini düşünemedikleri için onu sürekli başkalarını kopyalayan insanlar yaparlar.
- People who are constantly copying others do it because they can't think for themselves.
Please copy these reports for me.
That handbag is a copy. You can tell because the buckle is different.
Please bring me the copies of those reports.
Have you seen the latest copy of Newsweek yet?.
First copy the files, and then paste them in another directory.
... making art that you don't intend to have copied, you're not making contemporary art. That's ...
... a technology copied from the Arabs. ...