Onlar bir kutu bisküvi aldılar.
- They bought a box of cookies.
Çayınızla bisküvi ister misiniz?
- Would you like cookies with your tea?
Bunlar ne tür çerezler?
- What kind of cookies are these?
Benim şimdiye kadar yediğim en iyi kurabiyeler annenin benim için pişirmiş olduklarıdır.
- The best cookies I've ever eaten are the ones that your mother baked for me.
Tabakta birçok kurabiye bulunmasına rağmen, sadece üç tane yedim.
- Even though there were many cookies on the dish, I only ate three.
Bu kurabiyelerden birini denemek istiyorum.
- I'd like to try one of those cookies.
Bu kurabiyelerden birini denemeni istiyorum.
- I'd like you to try one of these cookies.
Bir çörek ya da bir şey ister misin?
- Do you want a cookie or something?
Tom tüm çörekleri yedi mi?
- Did Tom eat all the cookies?
Lütfen bisküvilere buyurun.
- Please help yourself to the cookies.
Çayınızla bisküvi ister misiniz?
- Would you like cookies with your tea?
Bebek Kate tarafından yetiştirildi.
- Cookie was raised by Kate.
Ümit; bir saat önce bitirdiğin çikolatalı çörek kutusunun sihirle tekrar dolup dolmadığını kontrol etmek için çılgın bir adam gibi birdenbire mutfağa doğru koştuğundadır.
- Hope is when you suddenly run to the kitchen like a mad man to check if the empty chocolate cookie box you just finished an hour ago is magically full again.