control, particularly legal or political (jurisdiction)

listen to the pronunciation of control, particularly legal or political (jurisdiction)
الإنجليزية - التركية

تعريف control, particularly legal or political (jurisdiction) في الإنجليزية التركية القاموس.

power
güç

Kritik anlarda en güçlülerin bile zayıflara ihtiyacı vardır. - In critical moments even the very powerful have need of the weakest.

Amerika Birleşik Devletleri ve Çin gibi farklı dilleri olan iki güçlü devlet ilköğretim okullarında Esperanto deneysel öğretimi üzerinde anlaşmaya varsalardı ne olurdu? - What would happen if two powerful nations with different languages - such as United States and China - would agree upon the experimental teaching of Esperanto in elementary schools?

power
{i} yetki

Egemen sınıf yetkilerinden vazgeçmez. - The ruling class will not surrender its power.

Belge, Manuela'ya tüm yetkileri verir. - The document grants full powers to Manuela.

power
{i} üs [mat.]
power
sınama gücü
power
sulta
power
akım
power
nüfuz
power
yapma gücü
power
çok

Tom'un çok fazla irade gücü vardır. - Tom has a lot of will power.

Bu ülkenin askerî gücü çok gelişmiştir. - The military power of this country is very advanced.

power
vekâlet
power
etki
power
{i} takât
power
{i} derman
power
bir sayın
power
erk
power
{f} güç sağlamak
power
(Tıp) Kuvvet, iktidar, kudret, yetenek, güç
power
ve kâletname
الإنجليزية - الإنجليزية
power

In the face of expanding federal power, California in particular struggled to maintain control over its Chinese population.

control, particularly legal or political (jurisdiction)
المفضلات