Reagan Kontralar için askeri yardım istedi.
- Reagan asked for military aid for the Contras.
Bu kontratın kelime kelime tercüme edilmesini istiyorum.
- I want this contract translated word for word.
Asla büyüklerinize karşı söz söylemeyin.
- Never contradict your elders.
Bob'a kalırsa, bir şey dönüyor. Buna karşılık, Jane çok dikkatli.
- As far as Bob is concerned, anything goes. By contrast, Jane is very cautious.
Ne var ki aksi de her zaman doğrudur.
- And yet, the contrary is always true as well.
Eğer bunu yaparsan,bu sadece aksi sonuçlar doğuracak.
- If you do that, it will only bring about a contrary effect.
Resim bunun aksine renkli.
- The picture is colorful in contrast with this one.
Onun cevabı beklentilerimizin aksineydi.
- His response was contrary to our expectations.
Hiçbir karşıt kanıt yoktur.
- There is no evidence to the contrary.
Seninle ters düşmekten nefret ediyorum.
- I hate to contradict you.
Savaş, barış getirmez. Tam tersine, o acı ve keder getirir.
- War doesn't bring on peace; on the contrary, it brings pains and grief on both sides.