İnsan kalıntıları içeren bir kutuyu kazarak çıkardılar.
- They dug up a box containing human remains.
Helium ikinci en basit atomdur. O, iki proton ve iki nötron içeren bir çekirdekten oluşur. Çekirdek etrafında 2 elektron döner.
- Helium is the second simplest atom. It consists of a nucleus containing 2 protons and two neutrons. Around the nucleus orbits 2 electrons.
Bu sözlük pek çok bilgi içermektedir.
- This dictionary contains a lot of information.
Kutu bir Mezepotamya heykeli içermektedir.
- The box contains a Mesopotamian statue.
Davet içeren zarfın üstüne adres yazdım.
- I addressed the envelope containing the invitation.
Valiz kirli çamaşırlardan başka bir şey içermiyordu.
- The suitcase contained nothing but dirty clothes.
Doctors are trying to contain disease.
I couldn’t contain my excitement any longer.
If that subgraph contains the vertex in question then it must be spanning.