Bir sumo güreşçisi günde 20.000 kalori tüketmekten başka hiçbir şey düşünmez.
- A sumo wrestler thinks nothing of consuming 20,000 calories a day.
Çok fazla tüketmeye devam edecekler.
- They'll go on consuming too much.
Japonya, çok fazla kâğıt tüketmektedir.
- Japan consumes a lot of paper.
Ücrete tüketim vergisi dahil değil.
- The price doesn't include consumption tax.
Genellikle insanlar tüketim vergisine karşıdırlar.
- In general, people were against the consumption tax.
Tom çok şarap tüketir.
- Tom consumes a lot of wine.
Tüketiyorum, öyleyse varım.
- I consume, therefore I am.
Çamaşırları elle yıkamak zor ve zaman alıcıdır.
- Washing laundry by hand is hard and time-consuming.
Google is the all-consuming superpower on the Internet; soon everything will be owned by them.
Editing a dictionary with other people is an all-consuming task.
... So I think it would be a time consuming experience precisely ...
... He's consuming news. ...