Evren yıldızlarla doluysa, neden onların hepsinden gelen ışık tüm gökyüzünü sürekli parlatmıyor?
- If the universe is full of stars, why doesn't the light from all of them add up to make the whole sky bright all the time?
Ben bunu hep yaparım.
- I do it all the time.
Bill her zaman dürüsttür.
- Bill is honest all the time.
The New York Times onun galerisini her zaman eleştirir.
- The New York Times reviews her gallery all the time.
Sürekli burnumu temizlemek zorundayım.
- I have to blow my nose all the time.
Tom sürekli Mary hakkında düşünüyor.
- Tom thinks about Mary all the time.