Tom'un yaralaları önemsiz sayılır.
- Tom's injuries are considered minor.
İnternet çağında, mektup yazanlar garip sayılırlar.
- In the age of the Internet, people who write letters are considered odd.
Tom Mary'nin isteğini dikkate aldı.
- Tom considered Mary's request.
Bu çok önemli bir mesele olarak dikkate alınır.
- This is considered to be a matter of great importance.
Üniversitede iktisat bölümünde uzmanlaşmayı hiç düşündünüz mü?
- Have you ever considered majoring in economics at college?
Tom seçeneklerini düşündü.
- Tom considered his options.
Tom'un önerisini dikkate almak zorunda kaldım.
- I had to consider Tom's proposal.
Her ihtimali göz önünde bulundurmak zorundayım.
- I have to consider every possibility.
Bir açıklama daha olma ihtimalini göz önünde bulundurmak için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.
- I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility that there's another explanation.
O hesaba katmak için çok fazla.
- That's a lot to consider.
Bu sorunu göz önüne almak zorundayız.
- We have to take this problem into consideration.
Ailenin kültürel geçmişini göz önüne almak çok önemlidir.
- It is very important to consider the cultural background of the family.
Diğer alternatiflerin ihtimalini düşünmek için zerre kadar istekli olmadığına inanamıyorum.
- I can't believe that you aren't at least willing to consider the possibility of other alternatives.
Bazı insanlar Klingon, Interlingua ve Esperanto gibi dilleri öğrenmenin zaman kaybı olduğunu düşünmektedir.
- Some people consider it a waste of time to study languages such as Klingon, Interlingua and Esperanto.
Gerçeği dikkate almalısın.
- You must take the fact into consideration.
Tom Mary'nin yaşını dikkate almadı.
- Tom didn't take Mary's age into consideration.
Tom Mary'yi bir kahraman olarak görmektedir.
- Tom considers Mary to be a heroine.
Bazı insanlar Klingon, Interlingua ve Esperanto gibi dilleri öğrenmenin zaman kaybı olduğunu düşünmektedir.
- Some people consider it a waste of time to study languages such as Klingon, Interlingua and Esperanto.
O hesaba katmak için çok fazla.
- That's a lot to consider.
Ben ebevenylerime yardım etmenin benim vazifem olduğunu hesaba katarım.
- I consider it my duty to help my parents.
Jurgis lost his temper very little, however, all things considered.
She sat there for a moment, considering him.
This body will now consider the proposed amendments to Section 453 of the zoning code.
Consider that we’ve had three major events and the year has hardly begun.
I considered the pie undercooked.
Consider a triangle having three equal sides.
... that 47 percent of the country considered themselves victims who refuse personal responsibility, ...
... He's considered to be a massive villain. ...