Böylece despot hükümdar, krallığı fetihte başarılı oldu.
- Thus, the tyrant succeeded in conquering the kingdom.
Tom dünyayı fethetmek istediğini söyler.
- Tom says that he wants to conquer the world.
Benim dileğim bu dağı fethetmek.
- My wish is to conquer this mountain.
Çinli firmalar, dünya pazarını ele geçirmek için bir arayış başlattı.
- Chinese firms have embarked on a quest to conquer the world market.
Geldim, gördüm, fethettim.
- I came; I saw; I conquered.
Romalılar ilk önce Latince çalışması gerekli olsaydı, asla dünyayı fethetme şansları olmazdı.
- The Romans would never have had the chance to conquer the world if they had first been required to study Latin.
In 1453, the Ottoman Empire conquered Istanbul.
Today I conquered my fear of flying by finally boarding a plane.
... the was killed prime minister conquering only four months analysis point of the ...