conjecture; supposition; hypothesis

listen to the pronunciation of conjecture; supposition; hypothesis
الإنجليزية - التركية

تعريف conjecture; supposition; hypothesis في الإنجليزية التركية القاموس.

guess
{f} tahmin etmek

Ne olacağını tahmin etmek zor değil. - It's not hard to guess what's going to happen.

Cevabı tahmin etmek gerçekten zor değil. - It really isn't hard to guess the answer.

guess
{i} tahmin

Ben onun otuz yaşın üzerinde olduğunu tahmin ediyorum. - I guess that she is over thirty.

O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin. - You sure guessed the critical points of that teacher's exam.

guess
{i} varsayım
guess
düşünmek

Sanırım bunu düşünmek zorunda kalacağım. - I guess I'll have to think it over.

guess
oranlamak
guess
oranlama
guess
zannetmek
guess
{f} tahmin et

Bölümün sonunda onun anlamını tahmin etmiş olacaksınız. - You will have guessed its meaning by the end of the chapter.

O öğretmenin sınavının kritik noktaları emin olarak tahmin ettin. - You sure guessed the critical points of that teacher's exam.

guess
doğru kestirmek
guess
kestirim
guess
sanı

Burada bir şömine vardı fakat sanırım o yıkıldı. - There used to be a fireplace here but I guess it's been torn down.

Sanırım o otuzun üzerindedir. - I guess that she is over thirty.

guess
{f} zannetmek, sanmak
guess
{f} tahminde bulunmak
guess
I guess so
guess
{f} içine doğmak
guess
{f} sezmek
guess
Galiba

Galiba herkes Mary'ye aşık olduğumu düşünüyor. - I guess everybody thinks that I'm in love with Mary.

Galiba Tom gerçekten de beni seviyor. - I guess Tom really loves me.

الإنجليزية - الإنجليزية
{i} guess
conjecture; supposition; hypothesis
المفضلات