Telgrafla bana tebriklerini iletti.
- He sent me his congratulations by wire.
Oh, sırası gelmişken: başarın için tebrikler!
- Oh, by the way: Congratulations on your success!
Yeni müze ziyaret etmeye değer.
- The new museum is worth visiting.
Fred'in annesiyle birlikte Kyoto'u ziyaret edişini hatırlıyorum.
- I remember Fred visiting Kyoto with his mother.
Ziyaret eden yazarın onuruna bir parti düzenlendi.
- A party was held in honor of the visiting writer.
Ben, dün hiç zaman kaybetmeden teyzemi hastanede ziyaret ettim.
- I lost no time in visiting my aunt in the hospital yesterday.
Bügünkü gazete Başbakanın Amerikayı ziyaret etme fikrinden vazgeçtiğini bildiriyor.
- Today's paper reports that the premier has given up the idea of visiting America.
... Congratulations. ...
... Congratulations. ...