Onları nereye hapsettin?
- Where did you confine them?
Bir fırtına onları eve hapsetti.
- A storm confined them to the house.
Futbol zorunlu olarak erkeklerle sınırlı değildir.
- Soccer is not necessarily confined to men.
Sizin sınırlar beni tutmaz.
- Your boundaries don't confine me.