Oda basın konferansının başlamasını bekleyen muhabirlerle tıka basa doluydu.
- The room was jam-packed with reporters waiting for the press conference to begin.
Uluslararası Konferansta gönüllü bir çevirmen olarak çalışıyor.
- She is working as a volunteer interpreter at the international conference.
Yarın öğleden sonra ilk olarak personel toplantısı yapmak istiyorum, bu yüzden konferans salonunu ayırır mısın?
- I'd like to hold a staff meeting first thing tomorrow afternoon, so could you reserve the conference room?
Bilimsel toplantılara katılırım.
- I attend scientific conferences.
Başbakan yarın bir basın toplantısı düzenleyecek.
- The Prime Minister will hold a press conference tomorrow.
... I'll a few more the continued failure I've Kelly conferencing and telepresence ...
... I mean, it's just video conferencing with a bunch of ...