concealed; put out of view; secret; not known; mysterious

listen to the pronunciation of concealed; put out of view; secret; not known; mysterious
الإنجليزية - التركية

تعريف concealed; put out of view; secret; not known; mysterious في الإنجليزية التركية القاموس.

hidden
gizli

Tom gizli bir butona bastı. - Tom pressed a hidden button.

Her yerde gizli kameralar vardı. - There were hidden cameras everywhere.

hidden
{s} saklı

Arkanda saklı ne var? - What do you have hidden behind your back?

Orada saklı hazineler olduğu dedikodusu yapılıyor. - It is rumored there are treasures hidden there.

hidden
{s} gizlenmiş

Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu. - The cat lay hidden in the bushes.

Duvarlar sarmaşık tarafından gizlenmiştir. - The walls are hidden by ivy.

put out of
hariç tutmak
hidden
{f} gizle

Şimdi, dağ bulutlar tarafından gizlenmiştir. - Now the mountain is hidden by the clouds.

Kedi çalıların içinde gizlenmiş yatıyordu. - The cat lay hidden in the bushes.

hidden
gömülü
hidden
yaşırın
hidden
{f} gizle: adj.gizli
hidden
gizli saklı
hidden
{s} kuytu
hidden
{f} sakla: adj.saklı
hidden
s. gizli, kapalı
hidden
f., bak. hide
put out of
dışında bırakmak
put out of
katmamak
put out of
hariç bırakmak
الإنجليزية - الإنجليزية
hidden
concealed; put out of view; secret; not known; mysterious
المفضلات