compulsion, exigence, necessity

listen to the pronunciation of compulsion, exigence, necessity
الإنجليزية - التركية

تعريف compulsion, exigence, necessity في الإنجليزية التركية القاموس.

enforcement
(Kanun,Ticaret) yürütme
enforcement
(Kanun) tatbikat
enforcement
(Kanun) meriyet
enforcement
(Politika, Siyaset,Ticaret) yaptırım

Ben hukuki yaptırımdayım. - I'm in law enforcement.

enforcement
(Askeri) uygulatma
enforcement
yürürlük
enforcement
zorlama
enforcement
infaz
enforcement
tatbik
enforcement
(Askeri) Zorlama, uygulatma (kanun,talimat)
enforcement
icra
enforcement
(Avrupa Birliği) icra etme, yürütme
enforcement
zorlama/uygulama
enforcement
{i} uygulama

Hükümet bu sorunu çözmek için uygulama önlemleri benimseyecektir. - The government will adopt enforcement measures to solve this problem.

الإنجليزية - الإنجليزية
{n} enforcement
compulsion, exigence, necessity
المفضلات