الإنجليزية - التركية
تعريف completing, concluding, pertaining to completion; ending; terminating في الإنجليزية التركية القاموس.
- finishing
- bitirme
Kağıdını bitirmede neden acele ediyorsun?
-Why don't you take your time in finishing your paper?
Projeyi bitirmeyi başardık.
-We succeeded in finishing the project.
- finishing
- (Askeri) RÖTUŞ, SON İŞLEM: Bir madde veya malzemeyi satış veya kullanma durumuna getirmek bir işe son şeklini vermek için girişilen işlem
- finishing
- tamamlayıcı
- finishing
- perdah
- finishing
- cilalama
- finishing
- (Bilgisayar) sonlandırılıyor
- finishing
- (Askeri) son işlem
- finishing
- (Kimya) apreleme
- finishing
- itmam
- finishing
- (Bilgisayar) bitiriliyor
- finishing
- (Askeri,Otomotiv) rötuş
Tom tabloya birkaç son rötuşları ekledi.
-Tom added a few finishing touches to the painting.
Birkaç son rötuş eklerim.
-I add a few finishing touches.
- finishing
- bitirici
- finishing
- sonkat
- finishing
- {i} apre
- finishing
- (sıfat) bitirici, son
- finishing
- {i} tamamlama
- finishing
- {i} cila
المصطلحات ذات الصلة
الإنجليزية - الإنجليزية
تعريف completing, concluding, pertaining to completion; ending; terminating في الإنجليزية الإنجليزية القاموس.
- {s} finishing
completing, concluding, pertaining to completion; ending; terminating
الواصلة
completing, concluding, pertaining to completion; ending; ter·mi·nat·ingالنطق
Resimler
المفضلات