الإنجليزية - التركية
تعريف compete for something; engage in a contest; measure oneself against others في الإنجليزية التركية القاموس.
- compete
- {f} rekabet etmek
Ben tanıtım için onunla rekabet etmek zorunda kaldım.
-I had to compete with him for promotion.
Tekrar rekabet etmek istiyorum.
-I want to compete again.
- compete
- {f} yarışmak
Tom tekrar yarışmak istiyor.
-Tom wants to compete again.
- contend
- {f} iddia etmek, ileri sürmek
- compete
- yarış
Tom kayak yarışında yarışıyor.
-Tom competes in ski races.
Hızlı bir çocuk yarışı kazanabilir fakat yavaş bir çocuk bile yarışabilir.
-A fast child may win the race, but even a slow child can compete.
- compete
- müsabakaya girmek
- compete
- aşık atmak
- compete
- kapışmak
- compete
- rekabete girmek
- compete
- yarış etmek
- compete
- boy ölçüşmek
- contend
- (Tıp, İlaç) uğraşmak zorunda bırakır
The surgeon has to contend with occasional motion of the operative field with swallowing, coughing, or patient movement, and the anesthesiologist has to monitor the adequacy of sedation and the airway more closely, with frequent adjustments of the .
- compete
- {f} for için yarışmak
- compete
- {f} with tic. ile rekabet etmek
- compete
- {f} çekişmek
- compete
- {f} with ile yarışmak
- compete
- {f} mücâdele etmek
- contend
- {f} tartışmak
المصطلحات ذات الصلة
compete for something; engage in a contest; measure oneself against others
الواصلة
com·pete for something; en·gage in a contest; meas·ure one·self a·gainst othersالنطق
Resimler
المفضلات