Biz telafi etmeye çalışmıyoruz.
- We're not trying to make amends.
Nasıl telafi etmeyi planlıyorsun?
- How do you plan to make amends?
Yaptığım her şeyi telafi etmek için bir gönüllü olarak çalışmak istiyorum.
- I want to work as a volunteer to make amends for everything I've done.
Davranışımı telafi etmek istiyorum.
- I want to make amends for my behavior.
Tom çaldığı tüm parayı geri vererek özür dilemeye çalıştı.
- Tom tried to make amends by giving back all the money he had stolen.
Tom Mary'den telafi etmeye ve özür dilemeye çalıştı.
- Tom tried to make amends and apologize to Mary.