Leyla cinayet işlemek için komplo kurmakla suçlanıyordu.
- Layla was charged with conspiracy to commit murder.
O açlıktan öldüğü için suç işlemek zorunda kaldı.
- He had to commit crime because he was starving.
O açlıktan öldüğü için suç işlemek zorunda kaldı.
- He had to commit crime because he was starving.
Tom onu yapmak için çok kararlıdır.
- Tom is very committed to doing that.
Komite uzun bir oturum yaptı.
- The committee had a long session.
Düşman, şehirde korkunç bir katliam yaptı.
- The enemy committed a horrible manslaughter in the city.
Arkadaşım işlemediği bir suç için sorumluluk üstlenmeyi bitirdi.
- My friend ended up taking the rap for a crime he didn't commit.
Bid him farewell, commit him to the grave. -Shakespeare.
Committing short and long . -Milton.
Every Git commit represents a single, atomic changeset with respect to the previous state.
Any sudden assent to the proposal ... might possibly be considered as committing the faith of the United States. -Marshall.