commit a sin

listen to the pronunciation of commit a sin
الإنجليزية - التركية
günah işlemek
günaha girmek
günah işle
sin
günah

O günahının farkında değil. - She is unconscious of her sin.

İnsan bir günahkar doğar. - Man is born a sinner.

sin
büyük hata
sin
günaha girmek
sin
nefsine uymak
sin
{f} günah işle

Günah işledik, Tanrım, bizi affet. - We have sinned, Lord, forgive us.

Beni affedin, zira ben günah işledim. - Forgive me, for I have sinned.

sin
kabahat
sin
suç

Yüzüne bakılmayacak kadar suçlusun. - You're guilty as sin.

Hem yaşlılar hem de gençler günah suçlusudur. - Both the old and young are guilty of sinning.

sin
günah işle(mek)
commit sin
günah işlemek
sin
live in sin nikahsız olarak karı koca hayatı yaşam
sin
günah i

Beni affedin, zira ben günah işledim. - Forgive me, for I have sinned.

Günah işlediğim için beni affet Tanrım. - Forgive me Father for I have sinned.

sin
besetting sin insanların daima işlemeye meyilli oldukları günah
sin
{i} büyük hata: It's a sin for you to throw that bread away! O ekmeği atma, günah!
sin
affolunmaz günah
sin
sin offering günahların affedilmesi için sunulan şey
sin
{f} suç işlemek
sin
deadly sin büyük günah
الإنجليزية - الإنجليزية
do a wrongdoing, transgress, commit a violation
sin
commit a sin

    الواصلة

    com·mit a sin

    التركية النطق

    kımît ı sîn

    النطق

    /kəˈmət ə ˈsən/ /kəˈmɪt ə ˈsɪn/
المفضلات