O, Rusça konuşabilir.
- She can speak Russian.
Tom'un Rusça öğrenmeye çalışmakla ilgilendiğinden bile şüpheliyim.
- I doubt that Tom is even interested in trying to learn Russian.
Tom'un Rusça öğrenmeye çalışmakla ilgilendiğinden bile şüpheliyim.
- I doubt that Tom is even interested in trying to learn Russian.
Rusya, Polonya, Çek ve Bulgaristan'ın ortak Slav kökleri var.
- Such languages as Russian, Polish, Czech and Bulgarian have common Slavic roots.
Valentina Tereshkova asla uzaya ikinci bir yolculuk yapmadı . O Komünist Partisinin önemli bir üyesi ve Sovyet hükümetinin bir temsilcisi oldu.
- Valentina Tereshkova never made a second trip into space. She became an important member of the Communist Party and a representative of the Soviet government.
Yoksullara yemek verdiğimde bana aziz diyorlar. Yoksulların neden yemeği yok diye sorduğumda ise bana komünist diyorlar.
- When I give food to the poor, they call me a saint. When I ask why the poor have no food, they call me a communist.