commander in the british army

listen to the pronunciation of commander in the british army
الإنجليزية - التركية

تعريف commander in the british army في الإنجليزية التركية القاموس.

officer
{i} memur

O bir polis memuru oldu. - He became a police officer.

O, bir polis memuru oldu. - She became a police officer.

officer
subay

Onun subaylarından bazıları protesto etti. - Some of his officers protested.

Bir general yüksek rütbeli bir subaydır. - A general is a high-ranking military officer.

officer
(Askeri) SUBAY: Silahlı kuvvetlerin herhangi birinde subaylık veya astsubaylık niteliğini haiz şahıs. Ayrıca bakınız: "commissioned officer"
officer
sakçı memuru
officer
görevli

Görevli memur arkasından yaşlı bir adamın geldiğini hissetti. - The police officer on duty sensed an elderly man coming up behind him.

Tom bir güvenlik görevlisidir. - Tom is a security officer.

officer
nöbetçi subay
officer
officer of the day o günün komutanı
officer
zabit
officer
filo komutanı
officer
health officer sağlık memuru
officer
subaylarını atamak komuta etmek
officer
yetkili
officer
petty offi
officer
{i} polis memuru

O, bir polis memuru oldu. - She became a police officer.

Noktada on polis memuru vardı. - There were ten police officers on the spot.

officer
{i} makam sahibi
officer
subayları atamak (gemi)
officer
idare etmek
الإنجليزية - الإنجليزية
officer
commander in the british army

    الواصلة

    com·man·der in the Bri·tish ar·my

    التركية النطق

    kımändır în dhi brîtîş ärmi

    النطق

    /kəˈmandər ən ᴛʜē ˈbrətəsʜ ˈärmē/ /kəˈmændɜr ɪn ðiː ˈbrɪtɪʃ ˈɑːrmiː/
المفضلات